34. Hafta ve Küçük Hormon Cadıları...

Son günler bazılarına bir türlü geçmez diyorlardı ama benim herşeyim anormal olduğu için zamanım da yavaş değil çok hızlı geçiyor. Her hafta aynı şeyi soruyorum ama yine soracağım ne ara 34. hafta oluverdi. Artık internette çoğu yazı diyor ki bebek bu hafta doğsa bile kısa sürede 9 aylık bebekleri yakalayabilecek güçtedir. İşte bu insanı hem bebeği olacağı fikrine iyice hazırlıyor. Bizim 8 mm kesesi olan küçük hanım artık dünyaya gelmeye iyice hazır. E bizim hazırlıklarımız da son sürat devam ediyor.Hastane çantası eksikleri alınıyor, odanın eksikleri tamamlanıyor, doğum süslemeleri bitiriliyor.



Artık bu hafta şu oluyor bu oluyor demiyor kimse. Artık minik yavrularımız kilo alıyor, akciğerlerini geliştirip anreman yapıyor ve anne karnının keyfini çıkarıyorlar. Bu kadar... Ama bakalım biz de ne oluyor?

Acemi kuzu olarak şunu söyleyebilirim ki küçük hormomanyak kadınlar beynimi ele geçiriyor. Arife günü  gıcıma dünyayı dar ettim. Sebep; Ben ölürsem Asya'yı ananesine bırakıp kendi hayatına dalma. Evmizde odasında yaşasın, senin yanında büysün. Bir de sakın çocuğumun başına üvey anne getirme. Tabii ki hiç bir mantık çerçevesinde değerlendirilemeyecek, talihsiz açıklamalar ama napim ben yapmadım hormon cadıları yaptı. Dün ise bir kaç ninni öğreneyim diye internette neler var diye baktım. Amanın ne çok anlamlıymış ninniler. Günün dünden güzel olsun, sevdiğin ve sevildiğin bir hayatı sür bebeğim diyor ben böğüre böğüre ağlıyorum. Pardon ben değil hormon cadıları.

He bir de paronayak gebe iş başında 2. kısım (1. si için bakınız) Cuma akşamı doktora gidip benim karnımın altı çok ağrıyor dedim. NST'ye bağlayıp sancım var mı diye baktılar. şükür bir şey yok. Ultrasonda kızımın başını bulamadı karnımda. Meğersem o kadar aşağıdaymış ki kafası ağrıyı da o yapıyormuş. Doğum yoluna girmiş mi dedim yok dedi. Ama inan bir tık ötesi dünyaya hoş geldin noktasındayız. İşte bu yüzden de azcık yorulunca bizim kız kafa atıp canımı yakıyor herhalde. Doktora gittim rahatladım döndüm çok şükür eve.

Ayaklar eller şişiyor, hissedilen hava sıcaklığı 60 derecelere ulaşmış durumda, bir galon su içip, 15 dakikada bir tuvalete gidiyorum, gece her dönüşte uyanıyorum ki 20 dakikada bir nerdeyse, 2 adım yürüyorum hemen ağrılar başlıyor yoruluyorum, gıcım açılın ağır vasıta geliyor diyor, onu demese penguen diyor, sokakta insanlar her an doğuracağım diye dehşet içinde bana bakıyorlar, sigara kola içemiyor salam yiyemiyorum.... 

Ama bunlardan şikayet mi ediyorum? Hayır. Edemem de nankörlük edemem. Tek duam Allah'ın emanetine hem şimdi hem de sonra en iyi şekilde sahip çıkıp, bakmak. Sağlıkla ve hayırlısı ile kucağıma alıp, ona iyi bir hayat verebilmek. Hep dediğim gibi ben tahtını yapayım da bahtı Allah'a emanet.

Yorumlar